Emre Tezmen ve Kredi Kıtlığı Üzerine Yorumları
Emre Tezmen, içinde bir yatırım bankası ve aracı kurumun da olduğu şirketler grubunun yönetim kurulu başkanıdır. Aynı zamanda finansal analist olarak oldukça tecrübeli bir iş insanıdır.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya platformu X’te yaptığı bir paylaşımda Tezmen, bir ekonomideki en kötü durumun “kıtlık” olduğunu ifade ederek, en kötü kıtlık çeşidinin de “kredi kıtlığı” olduğunu vurgulamıştır. Bu kısa ve etkili değerlendirmesi dikkat çekicidir.
Bir bankacının bu tür bir değerlendirmede bulunması önemlidir çünkü bu tür entelektüel değerlendirmeler sadece kredi vermek isteyen bankacıların bakış açısıyla değil, aynı zamanda reel sektör gerçeklerini iyi bilen bir bankacının tespitleri olarak da ele alınmalıdır.
Özellikle son dönemlerde devam eden kredi kısıtlamalarının reel sektöre “kalıcı hasar” bırakma riskini artırdığını ifade eden yazarın değerlendirmelerine dikkat etmek gerekmektedir. Merkez Bankası’nın enflasyon raporundan da anlaşıldığı üzere, kredi kısıtlamalarında henüz bir gevşeme olmadığı göz önüne alındığında, kredi kanalı üzerindeki baskının reel sektöre zarar verebilecek boyutlara ulaşabileceği unutulmamalıdır.
Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2019 yılında yayımladığı Maliye Dergisi’nde yer alan bir makale, tüketici kredi kullanım oranlarının enflasyon oranlarını volatil hale getirdiğini ancak taksitli ticari kredilerin ve kurumsal ticari kredi kartlarının bulundurduğu enflasyon oranlarının volatilitesini azalttığını göstermektedir. Aynı çalışmada belirtilen diğer bir önemli nokta ise taksitli ticari kredilerin ve kurumsal kredi kartlarının artışının, enflasyonun düşürülmesine ve üretim artışının desteklenmesine olumlu katkı sağladığıdır.