Trabzonspor’un, Gaziantep FK’yı yenebilme ihtimali maçtan önce ne kadar büyükse, maçtan sonraki skoru da o kadar büyük oldu sanki!
Kaç maçtır, özellikle ilk yarılarda kötü görüntü veren birkaç bordo-mavili futbolcu, halen forma giyiyorsa teknik adamları Avcı’ya, kahve ısmarlamaları ve dua etmeleri lazım.
Süper Lig 3’ üncülüğüne çok ortak çıkmaya başlayan bu haftalarda, bu takıma saha içinde yük olanlar, oyunun devre arasında kendilerini aynanın karşısında bi sorguladılar sanırım.
Unutulmasın ki; bu denizi çalınmış kentin takımı, kaç sezon şampiyonluklarını böyle kolay zannedilen maçlardaki kayıplarla kaybetmişti.
Ev sahibinde, N.Pepe’nin ilk dakikalarda rakip kale önünde müsaitken arka bahçeye gönderdiği top, 10 dakika sonra Trabzonspor kalesinde arka direk dibinde biten Sorescu’nun golüyle bumerang olunca! Karadeniz ekibi maça beklendiği gibi mağlup başladı sayıldı!
Bu dakikadan sonra; dizlerinin bağı çözülmüş gibi bir görüntü veren bordo-mavililerin for hattı, son vuruşlarda ilk bölümde beceriksiz olunca, sezon sonu transfer etmek istediği Rumen A milli oyuncusu Denis Draguj , beyniyle ayakları arasında komut sorunu da yaşamayınca, harika bir gole imza atarak, küme düşme hattındaki takımının devre arası soyunma odasına 2-0 önde gitmesini sağladı.
Aynı oyuncunun 3. gole hatta 3 puana yaklaştığı pozisyonda, sağ çaprazdan vurduğu sert şutun önce kaleci Uğurcan’ın parmaklarına, sonrada üst direkten oyun alanına dönmesi, mekanın sahibine Antep’den gelen misafirin fıstıklı baklava ikramı gibi oldu.
*
Daha önce, kırmızı -siyahlılar önüne teknik adam olarak çıktığı 5 karşılaşmasında, tek beraberlik ve 4 galibiyet alan ve mağlup olmayan Abdullah Avcı, bu 90 dakikada bunu 6’ya çıkardı.
Trabzonspor ile ligde oynadığı son iki maçı kazanamayan güneyin şahinleri! Bunu tekrarlamamanın peşinde, bu maça oldukça istekli ve arzulu başladı ama o arzusunu 2’ nci 45 dakikanın başında gösteremeyince, Onuachu’nun golüne ‘Eyvallah’ dedi!
Her iki takımında maç kadrolarında ikişer oyuncu eksiği vardı. Sakat, cezalı ve statü gereği olarak.
İlk yarıda sahaya koyduğu silik görüntüleri tekrarlamamak isteyen Karadeniz ekibi, Umut’u ve sakatlıktan çıktığı için maç kadrosuna aldığı Trezeguet’i, ikinci yarıda oyuna alarak başladı. İyi de oldu.
Seyircisiz maç oynama cezası devam eden ev sahibi, yaklaşık 500 taraftarıyla Papara Park’a gelen Selçuk İnan Hoca’nın konuk ekibi önünde, topun ayağında can bulduğu karşılaşmanın üçte birlik son bölümünde, 3 puanlık bir hazine avına dönüştü.
Kırmızı siyahlıların, Trabzon’a kazanmaya geldikleri belliydi ve maç boyu bu ritmi hiç bozmamaya çalıştılar ama adrenalinin yükseldiği vücutlarının fizyolojik ve anatomik durumu buna fazla müsaade etmedi.
Poyraz’ı sert esen Karadeniz ekibinde, domino taşlarından inşa edilmiş bir oyun anlayışı, bu son bölümde ortaya çıkmaya başlayınca, ikinci yarının ilk 20 dakikasında Bardhi’nin nefis, yerden şutla gelen golüne Onuachu’nun 3 şahane gollü hat trick’i de eklenince, misafir umduğunu değil, bulduğunu yiyerek bir anda abandone oldu.
Bir futbol takımı; yola çıkmakla, yoldan çıkmak arasındaki farkı bilirse, sıkıntı olmaz derler hep. Trabzonspor meşin yuvarlağı ayağa isabetli, hızlı ve zamanında oynamaya başlayınca, demir kapının kilidini açtı! Ama ne açış…
Trabzonspor ilk yarıda yoldan çıktı, ikinci yarıda ise yola çıktı.
Haftaya mı? Zorlu bir Samsun deplasmanı var.
Trabzonspor, Yeni 19 Mayıs Stadyumu’nda misafir tribününü de taraftarlarıyla doldurarak, ilk kez oynayacak! Dileriz kavga, gürültü olmaz. Yakışmaz da!
Gidilir seyredilir mi? Seyredilir.